Englisch - Türkisch
Definition von vigorous fruit, powerful body and flavor; robust im Englisch Türkisch wörterbuch
- muscular
- kaslı
Arnold dünyadaki en kaslı adam olmak için çabalıyordu.
-Arnold was striving to be the most muscular man in the world.
Eğer onun gibi egzersiz yapsaydı erkek kardeşi kadar kaslı olurdu.
-He would be as muscular as his brother if he had worked out like him.
- muscular
- adaleli
Tom uzun boylu ve adaleli.
-Tom is tall and muscular.
- muscular
- adaleye ait
- muscular
- adale
Tom uzun boylu ve adaleli.
-Tom is tall and muscular.
- muscular
- kaslarla ilgili
- muscular
- (Biyoloji) kasıl
- muscular
- {s} kasa ait
- muscular
- adalesel
- muscular
- güçlü
- muscular
- (sıfat) kas, kaslı, adaleli, kuvvetli
- muscular
- adali
- muscular
- {s} kas
Eğer onun gibi egzersiz yapsaydı erkek kardeşi kadar kaslı olurdu.
-He would be as muscular as his brother if he had worked out like him.
Vajina kaslı bir tüptür.
-The vagina is a muscular tube.
- muscular
- (Tıp) Kasa ait, adali, kaslı, kasıl, müsküler, muscularis
- muscular
- adale ile yapılan
- muscular
- muscularity kasların iyi gelişmiş olması
- muscular
- (Biyoloji) müsküler
Tom'a 2013 yılında müsküler distrofi tanısı konuldu.
-Tom was diagnosed with muscular dystrophy in 2013.
Relevante Übersetzungen
Englisch - Englisch
Definition von vigorous fruit, powerful body and flavor; robust im Englisch Englisch wörterbuch
- muscular
vigorous fruit, powerful body and flavor; robust
Silbentrennung
vig·or·ous fruit, pow·er·ful bo·dy and flavor; ro·bustAussprache
Resimler
Historie
Favoriten