Kendi hırsının kurbanı oldu.
- He fell a victim to his own ambition.
Savaş kurbanlarına yiyecek temin ettiler.
- They supplied the war victims with food.
Mağdur kimselerin yiyecek ve giyecek ihtiyaçlarını karşılamalıyız.
- We must provide food and clothes for the victims.
Onlar sözde savaş mağdurlarıdır.
- They are the so-called victims of war.
Mağdur kimselerin yiyecek ve giyecek ihtiyaçlarını karşılamalıyız.
- We must provide food and clothes for the victims.
Bir kurban olmak zorunda değilsiniz.
- You don't have to be a victim.
... helpless victim of an illness and recognizing that your body ...
... India's always been a victim of bad regulation. ...