Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

vezîr

listen to the pronunciation of vezîr
Türkisch - Türkisch

Definition von vezîr im Türkisch Türkisch wörterbuch

VEZİR
(Osmanlı Dönemi) Osmanlı Devleti zamanında en yüksek mülkiye rütbelerine ulaşmış paşa. Hükümdar vekili. Pâdişahın yakınlarından ve onun yükünü üzerine alanlardan, mülkün idaresinde fikir ve tedbir ile meded ve yardım eden. Bu tabir "Vizr" kelimesinden gelir. "Vezr" kelimesinden alınsa; "halkın sığınağı" demek olur. Büyük düstur sahibi veya mühür sahibi kabul edilir. Osmanlı devletinde en büyük, mülkiyede en birinci mertebe olarak kabul edilmiştir. Muavin ve muin mânalarına da gelir
vezir
Ne yaparsınız."- S. F. Abasıyanık
vezir
(Osmanlı Dönemi) hükümdar vekili, yardımcı, padişahın yakınlarından ve onun yükünü üzerine alanlardan
vezir
Satrançta, her yöne taş atlamadan gidebilen, önemce ikinci sırada gelen taş, ferz
vezir
Ankara'nın Beypazarı ilçesinde bir içmece
vezir
Osmanlılarda devletin bakanlık, valilik gibi yüksek görevlerinde bulunan ve paşa unvanını taşıyan kimselere verilen ad
vezir
Satrançta, her yöne taş atlamadan gidebilen, önemce ikinci sırada gelen taş, ferz: "Çok güzel. Şimdi ben veziri iki tane ilerletiyorum
vezir vüzera
İleri gelenler
Vezir
taassup
Vezirler
(Hukuk) VÜZERA
vezîr
Favoriten