Tom olağanüstü bir iş yaptı.
- Tom did a phenomenal job.
O, olağanüstü gücüyle arabayı kaldırdı.
- He lifted the car with his phenomenal strength.
Şaşılacak biçimde iyi yapıyoruz.
- We're doing phenomenally well.
Şu an gerçekten harika hissediyorum.
- I really do feel phenomenal now.