Singapore bu resimde çok güzel görünüyor.
- Singapore looks very nice in this picture.
Bu çok güzel bir şömine.
- This is a very nice fireplace.
Her nezaman böyle güzel bir yağmurumuz olsa, ben yıllar öncesini, ikimizi hatırlıyorum.
- Whenever we have such lovely rain, I recall the two of us, several years ago.
Biz güzel bir yemek yedik.
- We had a lovely meal.
Bir çocuk ne kadar aptalsa o kadar sevimlidir.
- The stupider the child, the more lovely.
O, sevimli köpeğin kendine ait olmasını diledi.
- She wished the lovely dog belonged to her.
Ve yolun her adımında benim arkamda olan sevgili karım Kate'e teşekkür etmeliyim.
- And I must thank my lovely wife, Kate, who was behind me every step of the way.
Hoş bir gece geçirdim.
- I had a lovely night.
Siz çok hoş bir seyircisiniz.
- You're such a lovely audience.
... Mr. Weiner: Oh, very nice. ...
... of all, solar power is very nice, but it's twice as expensive as fossil fuel technology ...