Biz pek çok konuşmadık.
- We didn't talk very much.
Mike hayvanları çok fazla severdi.
- Mike liked animals very much.
Tom Fransızcayı çok fazla konuşmaz.
- Tom can't speak very much French.
Tehlikenin gayet farkındayım.
- I'm very much aware of the danger.
Geçen gece beni akşam yemeğine götürdüğün için çok çok teşekkürler.
- Thanks very much for having me to dinner the other night.
Klavsenin sesini çok severim.
- I like the sound of harpsichord very much.
Hediyen için çok teşekkürler.
- Thank you very much for your present.
After a day in the hot sun, he needed a shower in the worst way.
... is really not very much. ...
... THANK YOU VERY MUCH, BUT I DON'T NEED YOUR HELP. ...