very much.

listen to the pronunciation of very much.
Englisch - Türkisch
pek çok

Biz pek çok konuşmadık. - We didn't talk very much.

far
{s} uzak

Onun çalışması kabul edilebilir, ama mükemmel olmaktan uzak. - His work was acceptable, but far from excellent.

Bir şey alamayacak kadar çok uzak. - To take something too far.

very much
çok fazla

Tom Fransızcayı çok fazla konuşmaz. - Tom can't speak very much French.

Tom çok fazla değişmedi. - Tom hasn't changed very much.

very much
gayet

Tehlikenin gayet farkındayım. - I'm very much aware of the danger.

very much
kıyamet gibi
far
{s} öbür
far
alıs
far
çok

Bir şey alamayacak kadar çok uzak. - To take something too far.

Jane'in veda konuşması bizi çok üzdü. - Jane's farewell speech made us very sad.

far
uzağa

Arabayı yarışa sokma.Biz mümkün olduğu kadar onu uzağa götürteceğiz. - Don't race the car. We want to make it go as far as possible.

Tom ne kadar uzağa gittiğini görmek için kilometre sayacını kontrol etti. - Tom checked his odometer to see how far he'd driven.

far
ötedeki
far
bir hayli
far
daha uzaktaki
far
pek çok
far
öte

Son zamanlarda, bilgisayar kullanımında artan çeşitlilik, ofis alanlarının çok ötesine uzandı. - Recently, the increasing diversity of computer use has extended far beyond the realms of the office.

Söz konusu sorular ekonominin çok ötesine geçiyor. - The questions involved go far beyond economics.

far
{s} mesafe katetmiş
very much
çok çok

Geçen gece beni akşam yemeğine götürdüğün için çok çok teşekkürler. - Thanks very much for having me to dinner the other night.

far
Allah esirgesin
far
ilerlemiş
far
uzakta

İstasyona ne kadar uzakta? - How far is it to the station?

Tom bizden uzakta olmayan kirasız küçük bir evde yaşıyordu. - Tom was living rent-free in a small house not too far from us.

far
(sıfat) uzak, ırak, öbür, öteki, mesafe katetmiş
far
-den uzak; uzağa; uzakta: He's never journeyed far from Istanbul. İstanbul'dan uzağa hiç seyahat etmedi. They didn't go far. Uzağa
far
{s} ırak

Gözden ırak olan, gönülden ırak olur. - Far from eye far from heart.

far
Far East Uzak Doğu
very much
yerden göğe kadar
very much
çok

Hediyen için çok teşekkürler. - Thank you very much for your present.

Klavsenin sesini çok severim. - I like the sound of harpsichord very much.

Englisch - Englisch
far

He was far richer than we'd thought.

strongly

His reply was strongly suggestive of a forthcoming challenge to the governor.

(deyim) in the worst way

After a day in the hot sun, he needed a shower in the worst way.

to bits
so
to a very great degree or extent; "we enjoyed ourselves very much"; "she was very much interested"; "this would help a great deal"
extremely; immensely, a lot
tons
very much.

    Silbentrennung

    ve·ry much

    Videos

    ... REIHAN SALAM: Thanks very much, Urs. ...
    ... is really not very much. ...
Favoriten