Tom'a bir hayli hayranım.
- I admire Tom a great deal.
Bu yolda bir hayli trafik var.
- There is a great deal of traffic on this road.
O, oldukça çok kazanır.
- He earns a great deal.
O süt satarak çok para yaptı.
- He made a great deal of money selling milk.
Bu benim için oldukça çok şey ifade ederdi.
- It would mean a great deal to me.
Ona oldukça çok borçluyum.
- I owe him a great deal.
They had a good deal less than we had.
They had a great deal less than we had.