Biz pek çok konuşmadık.
- We didn't talk very much.
Tom çok fazla değişmedi.
- Tom hasn't changed very much.
Tom Fransızcayı çok fazla konuşmaz.
- Tom can't speak very much French.
Tehlikenin gayet farkındayım.
- I'm very much aware of the danger.
Geçen gece beni akşam yemeğine götürdüğün için çok çok teşekkürler.
- Thanks very much for having me to dinner the other night.
Sana çok, çok teşekkürler!
- Thank you very, very much!
Hediyen için çok teşekkürler.
- Thank you very much for your present.
After a day in the hot sun, he needed a shower in the worst way.
... But I wouldn't like it very much. ...
... >>Male #2: We don't think very much of the Kiwis. ...