very frightened

listen to the pronunciation of very frightened
Englisch - Türkisch

Definition von very frightened im Englisch Türkisch wörterbuch

terrified
{s} dehşete düşmüş

Dehşete düşmüş olmalısın. - You must be terrified.

Tom dehşete düşmüş göründüğümü söyledi. - Tom said I looked terrified.

terrified
dehşete düşürülmüş
terrified
dehşete kapılmak
terrified
dehşete düşmek
terrified
{f} dehşete düşür

Silahlı hava korsanları yolcuları dehşete düşürdü. - The armed hijackers terrified the passengers.

terrified
{s} dehşete kapılmış

Tom çok dehşete kapılmıştı. - Tom was so terrified.

Çocuklar dehşete kapılmış. - The children are terrified.

terrified
{s} korkmuş

Tom korkmuş görünüyordu. - Tom looked terrified.

Tom belli ki korkmuştu. - Tom was obviously terrified.

terrified
{s} çok korkmuş

Zavallı tavşan, çok korkmuştu, sahibinin ellerinde inildedi. - The poor rabbit, terrified, whimpered in the hands of its owner.

O, araba kazasından sonra çok korkmuş görünüyordu. - He looked very terrified after the car crash.

Englisch - Englisch
shit-scared
terrified
be very frightened
die of fright
very frightened

    Silbentrennung

    ve·ry fright·ened

    Türkische aussprache

    veri fraytınd

    Aussprache

    /ˈverē ˈfrītənd/ /ˈvɛriː ˈfraɪtənd/
Favoriten