verwandten

listen to the pronunciation of verwandten
Deutsch - Türkisch
soy sop
Englisch - Türkisch

Definition von verwandten im Englisch Türkisch wörterbuch

related
bağlantılı
related
{s} ilişkin

Gerçekten ilişkiniz var mı? - Are you guys really related?

related
ilgili

Tom Mary ile uzaktan ilgilidir. - Tom is distantly related to Mary.

Daha önceki İtalyan para birimi liradır.ve onun sembolü £ dır.O Türk lirasıyla ilgili değildir. - The former Italian currency was the lira and its symbol was ₤. It's not related to the Turkish lira.

related
ilişkili

Müzik ve ses çok ilişkilidir. - Music and sound are very related.

Bir ülke tarafından üretilen kağıt miktarı onun kültürel standartlarıyla yakından ilişkilidir. - The amount of paper produced by a country is closely related to its cultural standards.

related
alâkası olan
related
{s} (onunla) ilgili; (ona) benzeyen; o türden
relations
alışveriş
relations
{i} aile

Tom ve Mary ilişkilerini ailelerinden gizli tuttular. - Tom and Mary kept their relationship hidden from their parents.

Sami'nin, ailesiyle iyi bir ilişkisi vardı. - Sami had a good relationship with his family.

related
{f} ilişki kur

Tom'la nasıl ilişki kuruyorsun? - How are you related to Tom?

relations
akrabalar
relations
karşılıklı ilişki
related
{s} akraba

İki adam akraba değildi. - The two men were not related.

Tom Mary ile akrabadır. - Tom is related to Mary.

related
{s} bağlı

Kimlik yere bağlıdır. - The identity is related to the place.

related
hikaye edilmiş
related
relate bağdaştır/anlat
related
akraba olan
relations
(isim) aile