versoffen

listen to the pronunciation of versoffen
Deutsch - Türkisch
(Adj.) V ayyas
Englisch - Türkisch

Definition von versoffen im Englisch Türkisch wörterbuch

drowned
boğulmuş

Gözyaşlarına boğulmuş mutsuz bir kadın, hikayesini anlattı. - The unhappy woman, drowned in tears, told her story.

Beni kurtarmamış olsaydın boğulmuş olurdum. - I would have drowned if you hadn't saved me.

drowned
boğulmak

O sadece boğulmak için oraya yüzmeye gitti. - He went there swimming only to be drowned.

Küçük kız gölde boğulmaktan neredeyse kıl payı kurtuldu. - It was a close call when the little girl almost drowned in the lake.

drunken
leyla
drunken
içkili
drunken
{s} içkici
drunken
sarhoş

Tom'un sarhoşken araba sürmekten tutuklanması beni hiç şaşırtmadı. - It didn't surprise me at all that Tom got arrested from drunken driving.

Tom Boston'da bir trafik kazasına karıştıktan sonra sarhoşken araba sürmekten suçlandı. - Tom was charged with drunken driving after he was involved in a car accident in Boston.

drunken
{s} içkinin etkisiyle yapılan
drowned
{f} boğul

Yardımın olmasaydı boğulurdum. - If it had not been for your help, I should have drowned.

Tom okyanusta boğuldu. - Tom drowned in the ocean.

boozily
çok içki içilerek
boozy
kafası dumanlı
boozy
alkolik
boozy
{s} ayyaş
boozy
dili sarhoş
boozy
{s} sarhoş
boozy
çok içki içilen
boozy
{s} içkici
drowned
boğulmuş,v.boğul: adj.boğulmuş
Deutsch - Englisch
sottish
boozy
boozily
drowned
drunken
sottishly
become submerged
wasted on drink