versed; skilled; accomplished

listen to the pronunciation of versed; skilled; accomplished
Englisch - Türkisch

Definition von versed; skilled; accomplished im Englisch Türkisch wörterbuch

seen
görülen

O gün görülen bir dolunaydı. - It was a full moon that was seen that day.

Görülen bir şey, asla görülmemiş gibi olmaz. - What has been seen can not be unseen.

seen
gözükmek
seen
görülmek

Onunla görülmek istemiyorum. - I don't want to be seen with him.

Sonuç görülmek için kalır. - The result remains to be seen.

seen
{f} gör

Mikroplar sadece bir mikroskop yardımıyla görülebilir. - Germs can only be seen with the aid of a microscope.

Son zamanlarda onu görmedim - I have not seen him lately.

seen
görüldü

Gökyüzünden görüldüğünde,ada çok güzeldi. - Seen from the sky, the island was very beautiful.

Eylemciler en son Brezilya'nın uzak, ormanlık bir köşesinde görüldüler. - The activists were last seen in a remote, forested corner of Brazil.

seen
f., bak. see 1
Englisch - Englisch
seen
versed; skilled; accomplished
Favoriten