versed; skilled; accomplished

listen to the pronunciation of versed; skilled; accomplished
Englisch - Türkisch

Definition von versed; skilled; accomplished im Englisch Türkisch wörterbuch

seen
görülen

Gökyüzünde görülen bir sürü yıldız vardı. - There were a lot of stars seen in the sky.

Görülen bir şey, asla görülmemiş gibi olmaz. - What has been seen can not be unseen.

seen
gözükmek
seen
görülmek

Sonuç görülmek için kalır. - The result remains to be seen.

Onlarla görülmekten utanmam. - I am not ashamed to be seen with them.

seen
{f} gör

Böyle harika bir günbatımı hiç görmemiştim. - I've never seen such a wonderful sunset.

Filmi daha önce gördüğüm için televizyonu kapattım. - I turned off the TV because I had seen the movie before.

seen
görüldü

Eylemciler en son Brezilya'nın uzak, ormanlık bir köşesinde görüldüler. - The activists were last seen in a remote, forested corner of Brazil.

Gökyüzünden görüldüğünde,ada çok güzeldi. - Seen from the sky, the island was very beautiful.

seen
f., bak. see 1
Englisch - Englisch
seen
versed; skilled; accomplished
Favoriten