verschandeln

listen to the pronunciation of verschandeln
Deutsch - Türkisch
biçimini bozmak, çirkinleştirmek
Englisch - Türkisch

Definition von verschandeln im Englisch Türkisch wörterbuch

ruin
harabe

Ben, Machu Picchu harabelerini ziyaret etmek isterim. - I want to visit the ruins of Machu Picchu.

Şehir harabeye dönmüştü. - The city was in ruins.

ruin
virane
ruin
{f} kızlığını bozmak
ruin
yıkkın
ruin
yazık etmek
ruin
perişanlık
ruin
paçavraya çevirmek
ruin
çöküş
ruin
harabelik
ruin
(deyim) çorba etmek
ruin
viran etmek
ruin
{f} ırzına geçmek
ruin
{f} yıkmak
ruin
harab etmek
ruin
yıkılma
ruin
ören
ruin
be the ruin of birini
ruin
{f} harap etmek
ruin
{i} iflas, batkı
ruin
(isim) batırma, harabe, yıkıntı, yıkım, iflas, batış, mahvoluş, yıkılış