Biz Dünya'yı bulduğumuzdan biraz daha iyi bırakmak istiyoruz.
- Wir wollen die Welt ein bisschen besser verlassen, als wir sie vorgefunden haben.
Ne olursa olsun, seni bırakmayacağım.
- Was auch passiert, ich werde dich niemals verlassen.
Neden bizi terk ettin baba?
- Warum hast du uns verlassen, Papa?
Ben, sevdiğim tek kadın tarafından terkedilmiş hissediyorum.
- I feel abandoned by the only woman I love.
Terkedilmiş şehir, orman tarafından yutuldu.
- The abandoned city was swallowed by the jungle.
Tom Park caddesinde terk edilmiş bir binada saklanıyor.
- Tom is hiding in an abandoned building on Park Street.
O, terk edilmiş binaları seviyor.
- He likes abandoned buildings.