Tom güvenilir bir kişidir.
- Tom is a dependable person.
Tom oldukça güvenilir.
- Tom is quite dependable.
Tom elbette tenis oynayabilir.
- Tom sure can play tennis.
Elbette orada olacağım.
- I'll be there for sure.
Tom oldukça güvenli, değil mi?
- Tom is quite dependable, isn't he?
Tom güvenli, değil mi?
- Tom is dependable, isn't he?
Sen bunu bana anlatan ilk kişi değilsin, muhakkak son kişide değilsin.
- You're not the first person to tell me that, and surely you're not the last.
Şurası muhakkak ki, günümüz toplumunda tüketimin insan hayatında önemli bir yere haiz olduğunu ve refah seviyesini ve mutluluğunu yakından alâkadar etmesinin tabii olduğunu söyleyebiliriz.
- Surely, in the present-day society, we might as well consider it natural that consumption plays an important role in the life of man and is closely related to his well-being and happiness.
Geçimimi sağlamak için Fransızcayı yeterince iyi konuşabileceğime eminim.
- I'm sure I can speak French well enough to get by.
Senin çocuklarının güvende olmalarını sağlamak için gücüm dahilinde her şeyi yapacağım.
- I'll do everything within my power to make sure your children are safe.
Tom'un güvenilebilir olduğuna oldukça eminim.
- I'm pretty sure Tom's dependable.
Tom'un güvenilebilir olduğunu düşünüyorum.
- I think Tom is dependable.
Şu an itibariyle tüm tümörleri güvenilir şekilde tedavi edebilecek bir yöntem yoktur.
- As of yet, there is no method that can reliably cure all tumors.