Our land gave a high yield this year.
- Toprağımız bu yıl yüksek verim verdi.
We had extremely good yields this year.
- Bu yıl son derece iyi verimimiz vardı.
ENERGY STAR is a U.S. Environmental Protection Agency (EPA) voluntary program that helps businesses and individuals save money and protect our climate through superior energy efficiency.
- ENERGY STAR, işletmelerin ve bireylerin tasarruf yapmasına ve üstün enerji verimliliği ile iklimimizi korumasına yardımcı olan bir ABD Çevre Koruma Ajansı gönüllü programıdır.
Regulations harm efficiency.
- Düzenlemeler verimliliğe zarar verir.
The year you spent in Germany was very productive for you.
- Almanya'da geçirdiğin yıl senin için çok verimliydi.
These German translators are so unproductive, Tatoeba should delocalise production to Asia!
- Bu Alman çevirmenler çok verimsizler, Tatoeba üretimi Asya'ya kaydırmalı.
An efficient FBI agent does not make any bones about carrying out his duties.
- Verimli bir FBI ajanı görevlerini yürütme hakkında bir şey söylemiyor.
John runs the family business very efficiently.
- John aile şirketini çok verimli bir şekilde işletiyor.