verim

listen to the pronunciation of verim
Türkisch - Englisch
yield

Our land gave a high yield this year. - Toprağımız bu yıl yüksek verim verdi.

The new production process achieves a high yield. - Yeni üretim süreci, yüksek verim elde eder.

efficiency

Families and companies across America are improving the energy efficiency of their homes and businesses with help from ENERGY STAR in ways that cost less and help the environment. - Amerika genelinde aileler ve şirketler daha az maliyet ve çevreye yardımcı yollarla ENERGY STAR yardımıyla evlerinin ve işletmelerinin enerji verimliliği geliştiriyorlar.

ENERGY STAR is a U.S. Environmental Protection Agency (EPA) voluntary program that helps businesses and individuals save money and protect our climate through superior energy efficiency. - ENERGY STAR, işletmelerin ve bireylerin tasarruf yapmasına ve üstün enerji verimliliği ile iklimimizi korumasına yardımcı olan bir ABD Çevre Koruma Ajansı gönüllü programıdır.

debit
thruput
returns
product

The new production process achieves a high yield. - Yeni üretim süreci, yüksek verim elde eder.

The year you spent in Germany was very productive for you. - Almanya'da geçirdiğin yıl senin için çok verimliydi.

(Tarım) growing crops
rendement
(Ticaret) return
performance
output
turnout
delivery
outturn
output, product, yield
yield, output, production
richness
effect
feat
capacity
crop
make

An efficient FBI agent does not make any bones about carrying out his duties. - Verimli bir FBI ajanı görevlerini yürütme hakkında bir şey söylemiyor.

rating
run

John runs the family business very efficiently. - John aile şirketini çok verimli bir şekilde işletiyor.

eficiency
verim artırıcı
productive
verim katsayısı
(Gıda) yield coefficient
verim gücü
yield strength
verim almak
get efficiency
verim azalması
decrease of performance
verim deneyi
efficiency test
verim diyodu
booster diode
verim elde etmek
obtain efficiency
verim eğrisi
performance curve
verim farklılığı
(Ticaret) productivity gap
verim niceliği
amount of yield
verim oranı
efficiency ratio
verim sağlamak
fructify
verim standartları
performance standards
verim yüzdesi
percentage of yield
verim çizelgesi
(Ticaret) performance chart
cari verim
(Ticaret) current yield
nominal verim
(Ticaret) nominal yield
toplam verim
total efficiency
verim oranı
(Ekonomi) Internal Rate of Return (IRR)
aktinik verim
actinic efficiency
azami verim
maximum output
bağıl verim
relative efficiency
beklenen verim
(Ticaret) expected yield
dahili verim
(Havacılık) internal efficiency
ekonomik verim
(Ticaret) economic yield
fiili verim
(Ticaret) actual efficiency
gerçek verim
actual output
gösterge termik verim
(Havacılık) indicated thermal efficiency
hidrolik verim
hydraulic efficiency
hisse başına verim
(Ticaret) yield per share
mekanik verim
mechanical efficiency
nispi verim
(Ticaret) relative productivity
nispi verim
relative efficiency
normal verim
normal performance
teorik verim
theoretical efficiency
termik verim
thermal efficiency
toplam verim
overall efficiency
yıllık verim
annual yield
ısıl verim
thermal efficiency
Türkisch - Türkisch
Ortaya çıkan, istenilen, beklenilen sonuç, semere
Ortaya çıkan, istenilen, beklenilen sonuç, semere: "Nil, kendisini hayalinin eşsiz verimine kaptırmış, neler düşünüyor, ne tablolar çiziyor, ne oyunlar ve ne yalanlar hazırlıyor."- R. H. Karay
Randıman
Çalıştırılan, işletilen, bakılan bir şeyin verdiği sonuç veya bu sonucun niceliği, mahsul, randıman
(Hukuk) PRODÜKTİVİTE
VERİM
(Hukuk) Prodüktivite; üretim yoluyla elde edilen sonuç
verim
Favoriten