Kriz zamanı geçmişi idealize etmenin manası yok.
- Es ist zwecklos, in Zeiten einer Krise die Vergangenheit zu idealisieren.
Onun geçmişi hakkında herhangi bir şey duydun mu?
- Hast du irgendetwas über ihre Vergangenheit gehört?
Mutsuz geçmişini unutmaya çalışmalısın.
- You should try to forget your unhappy past.
Zamanda geçmişe seyahat etmenin imkansız olduğu düşünülüyor.
- It is considered impossible to travel back to the past.
Test sürüşünü geçtikten sonra bir araba aldı.
- After she had passed her driving test, she bought a car.
Gemi Panama Kanalından geçti.
- The ship passed through the Panama Canal.
Dört evin önünden geçtim.
- I passed by four houses.
Gemi köprünün altından geçti.
- The ship passed under the bridge.
Büyükbaba ve büyükannelerim Almandı ve dil bana ve erkek kardeşime geçmiş oldu.
- My grandparents were German, and the language has been passed down to me and my brother.
Kendimden geçmiş olmalıyım.
- I must've passed out.
Onun ölümünden beri on yıl geçti.
- Ten years have gone by since her death.
Evlendiğimizden beri üç yıl geçti.
- Three years have gone by since we got married.
Tren geçerken Tom sürücünün bir anlık bakışını yakaladı.
- Tom caught a glimpse of the driver as the train raced past.
Üçü çeyrek geçe gelecek.
- She'll come at quarter past three.
Babası geçen hafta öldü.
- Her father passed away last week.
Yapraklar her geçen gün kırmızıya döndü.
- The leaves turned red as the days passed.
İnsanlar günümüzde popüler kültüre eskisinden daha çok önem vermekte.
- People attach more importance to popular culture today than in the past.
Büyükannem eskiden dikiş makinesini çok kullanırdı.
- My grandmother used to use her sewing machine a lot in the past.