verbraucht

listen to the pronunciation of verbraucht
Deutsch - Türkisch
tükenmiş, bitmiş; (hava) bozulmuş
{fer'brauht} aşınmış, eskimiş
tüketilen
tüket
Englisch - Türkisch

Definition von verbraucht im Englisch Türkisch wörterbuch

exhausted
{s} tükenmiş
exhausted
bitkin

Beth çok sıkı çalışmak zorunda kaldı, ve şimdi o aç ve bitkin. - Beth had to work very hard, and now she is hungry and exhausted.

Yarışta koştuktan sonra bitkindim. - I was exhausted after running the race.

exhausted
(sıfat) tükenmiş, bitmiş, canı çıkmış, takâtsiz, bitkin, dermansız, turşu gibi, bezgin, bitap, halsiz
exhausted
çok yorgun

Tom çok yorgun görünüyordu. - Tom sounded exhausted.

Tom çok yorgun gibi davranıyor. - Tom acts like he's exhausted.

exhausted
{s} bitmiş

Tom duvarın dibine yığıldı, bitmiş ve zavallı olarak. - Tom slumped against the wall, exhausted and miserable.

exhausted
komalık
exhausted
turşusu çıkmak
exhausted
hoşaf gibi
exhausted
cansız düşmek
exhausted
haşatı çıkmak
exhausted
bezmiş
exhausted
tükenmiş (yorgun vb)
exhausted
canı burnunda olmak
exhausted
imanı gevremek
exhausted
iflahı kesilmek
consumes
tüketmeler
exhausted
{s} yorgun, bitkin
exhausted
[adj] tükenmiş
exhausted
{s} bitap

Bitap düşmeden önce sadece bir dakikadan daha az süreyle koşabilirim. - I can only run for less than a minute before getting exhausted.

Bir dakikadan daha az süre koştuktan sonra bitap düşerim. - I get exhausted after running for less than a minute.

exhausted
{s} turşu gibi