Tom internete telefonuyla bağlanıyor.
- Tom is connecting his phone to the Internet.
İnternet'e bu bilgisayarla bağlanıyorum.
- I am connecting this computer to the Internet.
Fadıl'ı suça bağlayan hiçbir kanıt yoktu.
- There was no evidence connecting Fadil to the crime.
İnternete bir PC bağlamak roket bilimi değildir.
- Connecting a PC to the internet is not rocket science.
Ben senin bilgisayarlarını bağlamıyorum.
- I'm not connecting your computers.
İnternete bir PC bağlamak roket bilimi değildir.
- Connecting a PC to the internet is not rocket science.
Bir bilgisayarı internete bağlamak roket bilimi değildir.
- Connecting a PC to the internet isn't rocket science.
Bağlantılı bir uçuşum var.
- I've got a connecting flight.
Bağlantı kurduğumuzu hissediyorum.
- I feel like we're connecting.
Please connect me with Dr. White.
- Verbinden Sie mich bitte mit Dr. Weiß!
Imogen of the Internet can connect to dial-up BBSes by whistling into a funnel attached to a phone line.
- Imogen aus dem Internet kann sich mit einem analogen BBS verbinden, indem sie in einen Trichter pfeift, der mit einer Telefonleitung verbunden ist.