Tom was looking for you to say goodbye.
- Tom veda etmek için seni arıyordu.
Tom wants to say goodbye.
- Tom veda etmek istiyor.
She was forced to say farewell to the city of her birth.
- O doğduğu şehre veda etmek zorunda kaldı.
Aren't you going to say goodbye?
- Veda etmeyecek misin?
Tom didn't so much as say goodbye.
- Tom o kadar veda etmedi.