ve benzeri şeyler

listen to the pronunciation of ve benzeri şeyler
Türkisch - Englisch
and so on

The vessel was loaded with coal, lumber, and so on. - Gemi kömür, kereste, ve benzeri şeylerle yüklüydü.

We ate sandwiches, cakes, and so on. - Sandviçler, kekler ve benzeri şeyler yedik.

and what not
and so forth

He asked me my age, my name, my address, and so forth. - O bana yaşımı, adımı, adresimi ve benzeri şeyleri sordu.

and so on, and what not
ve benzeri şeyler
Favoriten