He'll be granted American citizenship.
- Ona Amerikan vatandaşlığı verilecek.
We are free citizens with the right of vote.
- Biz oy hakkına sahip özgür vatandaşlarız.
The king rules over his subjects.
- Kral, vatandaşları üzerinde hüküm sürer.
I chose dual nationality.
- Çifte vatandaşlığı seçtim.
I have the French nationality, but I'm from Vietnam.
- Fransız vatandaşlığım var ama Vietnamlıyım.