We'll fight to the end to protect our homeland.
- Vatanımızı korumak için sonuna kadar savaşacağız.
They fought for their homeland.
- Vatanları için savaştılar.
The patriots stood up for the rights of their nation.
- Vatanseverler kendi milletinin haklarını savundu.
Nationalism is not to be confused with patriotism.
- Milliyetçilik, vatanseverlikle karıştırılmamalıdır.
Georgia is his native country.
- Gürcistan onun ana vatanı.
Tom was a little homesick.
- Tom biraz vatan hasreti çekiyordu.
All of us were homesick.
- Hepimiz vatan özlemi çekiyorduk.
All traitors of the fatherland will be punished.
- Vatanın bütün hainleri cezalandırılacak.
My fatherland is there, where my soul is.
- Ruhum neredeyse vatanım oradadır.
A passport identifies you as a citizen of a country and allows you to travel to foreign countries.
- Bir pasaport sizi bir ülkenin bir vatandaşı olarak tanımlar ve yabancı ülkelere seyahat etmene imkan verir.
It is an act of treason to sell military secrets to your country's enemies.
- Askeri sırları ülkenin düşmanlarına satmak vatan hainliğidir.
Tom might be a traitor.
- Tom bir vatan haini olabilir.
The soldiers turned traitor.
- Askerler vatan haini çıktı.
It is an act of treason to sell military secrets to your country's enemies.
- Askeri sırları ülkenin düşmanlarına satmak vatan hainliğidir.
This is treason, my friends!
- Bu vatan hainliği, arkadaşlarım!
Thirst is more serious than homesickness.
- Susuzluk vatan hasretinden daha ciddidir.
She cried out of homesickness.
- O, vatan hasretinden çığlık attı.
This song makes me homesick.
- Bu şarkı beni vatan hasreti çeken yapıyor.