Mr. and Mrs. Yamada will return to their homeland next month.
- Bay ve Bayan Yamada gelecek ay vatanlarına geri dönecekler.
Norway is my new homeland.
- Norveç benim yeni vatanımdır.
I chose dual nationality.
- Çifte vatandaşlığı seçtim.
Nationalism is not to be confused with patriotism.
- Milliyetçilik, vatanseverlikle karıştırılmamalıdır.
Georgia is his native country.
- Gürcistan onun ana vatanı.
We'll fight to the end to protect our homeland.
- Vatanımızı korumak için sonuna kadar savaşacağız.
At first, Meg was homesick.
- İlk başta, Meg vatan hasreti çekti.
It is sweet and honorable to die for the fatherland.
- Vatan için ölmek tatlı ve onurludur.
My fatherland is there, where my soul is.
- Ruhum neredeyse vatanım oradadır.
If your wife cheated on you, thank God she only cheated on you and did not betray the country.
- Eğer karın sana ihanet ederse, şükret ki o sadece sana ihanet etti vatanına değil.
Great artists have no country.
- Büyük sanatçıların vatanı yoktur.
The soldiers turned traitor.
- Askerler vatan haini çıktı.
Ivan Mazepa wasn't a traitor.
- Ivan Mazepa vatan haini değildi.
That sounds like treason to me.
- Bu bana vatan hainliği gibi görünüyor.
This is treason, my friends!
- Bu vatan hainliği, arkadaşlarım!
She cried out of homesickness.
- O, vatan hasretinden çığlık attı.
Thirst is more serious than homesickness.
- Susuzluk vatan hasretinden daha ciddidir.
This song makes me homesick.
- Bu şarkı beni vatan hasreti çeken yapıyor.