varsayalım

listen to the pronunciation of varsayalım
Türkisch - Englisch
supposing
present participle of suppose
conj. if, assuming that
varsay
suppose

Suppose she comes back. What would you say to her? - Onun geri geldiğini varsay, ona ne söylerdin?

He supposes that you will book seats. - Koltukları ayıracağını varsayıyor.

varsay
{f} pretended
varsay
presuppose
varsay
pretend
varsay
{f} supposed

This figure is supposed to represent Marilyn Monroe, but I don't think it does her justice. - Bu figürün Marilyn Monroe'yu temsil ettiği varsayılır, ama onun adaletini temsil ettiğini sanmıyorum.

varsay
assume

I assume you are willing to take the risk. - Riski almaya istekli olduğunuzu varsayıyorum.

We assume that he is honest. - Biz onun dürüst olduğunu varsayıyoruz.

varsayalım
Favoriten