variable or erratic

listen to the pronunciation of variable or erratic
Englisch - Türkisch
değişken veya düzensiz
volatile
(Mühendislik) uçucu
volatile
değişken

Durum değişken görünüyor. - The situation sounds volatile.

Şöhretler gelip geçici. Sadakatler değişken. Yönetim ekipleri gittikçe elemanlarından daha kopuk. - Reputations are volatile. Loyalties are fickle. Management teams are increasingly disconnected from their staff.

volatile
(Tıp) volatil
volatile
gaza dönüşebilen
volatile
maymun iştahlı
volatile
(sıvı) uçucu
volatile
kısa süreli
volatile
(Borsa) değişkenlik
volatile
uçar
volatile
{s} buharlaşan
volatile
{s} patlamaya hazır (durum)
volatile
hafif meşrep
volatile
buharlaşabilen
volatile
{s} dönek
volatile
uçucu,v.uçucu ol: adj.oynak
volatile
{s} gelgeç
volatile
(sıfat) uçucu, buharlaşan, geçici, gelgeç, havai, dönek
volatile
oynak

Sami, Leyla'yı hayli oynak bir kişi olarak tanımladı. - Sami described Layla as a someone who was highly volatile.

Şu anki jeopolitik durum çok oynaktır. - The current geopolitical situation is very volatile.

Englisch - Englisch
volatile
variable or erratic

    Silbentrennung

    va·ri·a·ble or er·ra·tic

    Türkische aussprache

    veriıbıl ır îrätîk

    Aussprache

    /ˈverēəbəl ər əˈratək/ /ˈvɛriːəbəl ɜr ɪˈrætɪk/
Favoriten