"Hey! Let's play Scrabble, Douglas!" - "Ok then. I'm in!".
We have little money available for the research.
- Araştırma için mevcut az paramız var.
Is there any help available?
- İşe yarar bir yardım var mı?
There is a clock on the wall.
- Duvarda bir saat var.
There's a cat on the table.
- Masanın üzerinde bir kedi var.
Tom lost all his belongings.
- Tom tüm varlıklarını kaybetti.
Do you have time to help me?
- Bana yardımcı olmak için zamanın var mı?
Although the pressure of studying at the University of Cambridge is very high, many students still have time to go out and have fun.
- Cambridge Üniversitesi'nde öğrenim zorluğu çok yüksek olmasına rağmen, çok sayıda öğrencinin hâlâ dışarı çıkmak ve eğlenmek için zamanı var.
Sami left all of his possessions behind.
- Sami bütün varlıklarını geride bıraktı.
I do not believe that God exists.
- Allah'ın var olduğuna inanmıyorum.
Do you believe that God exists?
- Allah'ın var olduğuna inanıyor musun?
Thinking about the universe always gives me an existential crisis.
- Evren hakkında düşünmek bende her zaman varoluşsal bir kriz yaratır.
Tom is having an existential crisis.
- Tom varoluşsal bir kriz geçiriyor.
There are few sites in the Tatar language on the Internet.
- İnternette Tatar dilinde çok az site vardır.
There are few bookstores in this area.
- Bu bölgede çok az kitapçı var.
There is a clock on the wall.
- Duvarda bir saat var.
There is an apple on the table.
- Masanın üzerinde bir elma var.
Get in touch with me as soon as you arrive here.
- Buraya varır varmaz benimle temasa geç.
How did you get inside? Do you have a key?
- İçeri nasıl girdin? Anahtarın var mı?
There's someone in there.
- Orada içeride biri var.
I think that there is a man in there.
- Sanırım orada bir adam var.
Is there life before death?
- Ölümden önce hayat var mıdır?
Is there a flight in the afternoon?
- Öğleden sonra bir uçuş var mı?
Yarın biz yağış ihtimali olan değişken bir hava bekliyoruz.
- Tomorrow we expect variable weather with a likely chance of precipitation.
Fiyatlar değişken, o yüzden dükkân dükkân dolaşın.
- The prices are variable, so shop around.