vahamet

listen to the pronunciation of vahamet
Türkisch - Englisch
Türkisch - Türkisch
(Osmanlı Dönemi) Hazım güçlüğü, sindirim zorluğu
(Osmanlı Dönemi) Ağırlık. Tehlike. Muhatara. Neticesi fena
(Osmanlı Dönemi) Korkulacak hal, tehlikeli vaziyet
(Hukuk) Güçlük; tehlikeli durum; korkulacak hal; endişe verici durum
(Osmanlı Dönemi) Zor, güçlük
Güçlük, korkulacak tehlikeli durum: "İşin aramızda mutlak bir ayrılıkla hâlledilmesi lazım gelecek derecede vahameti olmadığını anlıyorum."- H. C. Yalçın
Güçlük, korkulacak tehlikeli durum
vahamet
Favoriten