uzmanlaşmak

listen to the pronunciation of uzmanlaşmak
Türkisch - Englisch
specialize
to specialize (in sth)
to become a specialist
specialize in
master

It's quite difficult to master French in 2 or 3 years. - 2 ya da 3 yılda Fransızcada uzmanlaşmak oldukça zordur.

It's difficult to master a foreign language. - Yabancı bir dilde uzmanlaşmak zordur.

uzman
expert

He is something of an expert on oriental art. - O, oryantal sanatında birazcık uzmandır.

She is an expert typist. - O bir uzman daktilocu.

uzman
specialist

We regard Dr. Brown as the best heart specialist in the United States. - Biz Dr. Brown'ı Amerika Birleşik Devletleri'nde en iyi kalp uzmanı olarak görüyoruz.

A leading specialist was brought in to authenticate the painting. - Önde gelen bir uzman resmi tasdik etmek için içeriye getirildi.

uzmanlaşma
{i} specialization
uzman
{i} authority

He's an authority in his field. - O, alanında bir uzmandır.

Tom is an authority in his field. - Tom, alanında bir uzmandır.

uzman
expert, specialist, connoisseur, consultant, dab, pundit
uzman
professional

Professional translators quite often specialize in just one field, for example law or medicine. - Profesyonel çevirmenler çoğunlukla sadece tek bir alanda uzmanlaşırlar, örneğin hukuk ve tıp.

You need a professional to translate this. - Bunu çevirmek için bir uzmana ihtiyacın var.

uzman
{i} adept
uzman
{i} don

Why don't we let Tom handle this matter? After all, he's the expert, right? - Neden Tom'un bu mesele ile ilgilenmesine izin vermiyoruz? Nede olsa, o uzman, değil mi?

For someone who's supposed to be an expert, you don't seem to know much. - Uzman olması gereken biri için çok şey biliyor gibi görünmüyorsun.

uzman
{i} dabster
uzman
{i} oracle
uzman
consultant
uzman
well-versed
uzman
(Askeri) qualified
uzman
witness
uzman
judge

The judges haven't yet picked the best book. - Uzmanlar henüz en iyi kitabı seçmediler.

He is a good judge of horses. - O, atlarla ilgili iyi bir uzmandır.

uzmanlaşma
(Ticaret) division of labor
uzman
operator
uzman
dab
uzman
connoisseur
uzman
student
uzmanlaşma
{i} specializing
Uzman
perite
Uzman
maven
konusunda uzmanlaşmak
major
uzman
regular
uzman
(astsubay) technician
uzman
fiend
uzman
proficient

Which foreign language are you most proficient in? - En çok hangi yabancı dilde uzmanlaşmış bulunuyorsunuz?

We are looking for someone who is proficient in French. - Fransızca'da uzman birisini arıyoruz.

uzman
(Hukuk) pundit
Türkisch - Türkisch
Uzman durumuna gelmek, uzman olmak
Uzman
spesiyalist
Uzman
mütehassıs
uzman
Belli bir işte, belli bir konuda bilgi, görüş ve becerisi çok olan kimse, mütehassıs, kompetan
uzman
Belli bir işte, belli bir konuda bilgi, görüş ve becerisi çok olan kimse, mütehassıs, kompetan: "Biz de, işte para kazanmanın, iyi yaşamanın uzmanıyız dostum."- H. Taner
uzman
Belli bir işte bilgi, görüş ve becerisi çok olan kimse
uzmanlaşma
Uzman durumuna gelme
uzmanlaşmak
Favoriten