Kyoko is lying on the grass.
- Kyoko, çimde uzanmaktadır.
I know you're not lying.
- Uzanmadığını biliyorum.
I want to lie down and rest for a while.
- Uzanmak ve bir süre dinlenmek istiyorum.
I want to lie down for a few minutes.
- Birkaç dakika uzanmak istiyorum.
The city lies east of London.
- Şehir Londra'nın doğusuna uzanmaktadır.
He did nothing but lie in bed all day.
- Bütün gün yatakta uzanmaktan başka bir şey yapmadı.
She reached out to take his hat.
- Şapkasını almak için uzandı.
He reached across the table and shook my hand.
- Masanın üzerinden uzandı ve elimi sıktı.
I want to lie down and rest for a while.
- Uzanmak ve bir süre dinlenmek istiyorum.