uzak durma

listen to the pronunciation of uzak durma
Türkisch - Englisch
abstinence

They advocate complete abstinence. - Onlar tüm formlarda içkiden uzak durmayı savunuyor.

The church teaches abstinence before marriage. - Kilise evlilikten önce seksten uzak durmayı öğretir.

eschewal
avoidance
aloofness
standoff
abstention
keeping aloof
staying away
keeping away
uzak durmak
keep away
içkiden uzak durma
abstinence

They advocate complete abstinence. - Onlar tüm formlarda içkiden uzak durmayı savunuyor.

uzak durmak
shun
uzak durmak
get out of
uzak durmak
keep off
uzak durmak
avoid
uzak durmak
skirt
uzak durmak
absent oneself from
uzak durmak
(deyim) freeze off
uzak durmak
abstain from
uzak durmak
(deyim) be at arm's length
uzak durmak
funk
uzak durmak
short-circuit
uzak durmak
(deyim) fight shy of
uzak durmak
stand clear of
uzak durmak
keep away from something
uzak durmak
stand back
uzak durmak
keep one's eyes off
uzak durmak
give a wide berth to
uzak durmak
(deyim) give a wide berth
uzak durmak
stand clear
uzak durmak
hold aloof
uzak durmak
stay out of

They wanted to stay out of international conflicts. - Uluslararası tartışmalardan uzak durmak istediler.

uzak durmak
abstain
uzak durmak
keep one's distance from
uzak durmak
avoid somebody
uzak durmak
keep aloof from something
uzak durmak
keep one's hands off
uzak durmak
to stay away
uzak durmak
eschew
uzak durmak
keep one's distance
uzak durmak
keep out
uzak durmak
Keep away from
uzak durmak
keep its hands out of
uzak durmak
stand away
uzak dur
refrain

Please fasten your seat belts, and kindly refrain from smoking. - Lütfen emniyet kemerinizi takınız ve sigara içmekten uzak durunuz.

uzak durmak
shrink away
uzak durmak
stand aloof
uzak durmak
dissociate oneself from
uzak durmak
stay away from

You have to stay away from them. - Onlardan uzak durmak zorundasın.

You have to stay away from her. - Ondan uzak durmak zorundasın.

uzak durmak
stand off
uzak durmak
stand apart
uzak durmak
short circuit
uzak durmak
keep aloof
uzak durmak
avoid smb
uzak durmak
keep out of
uzak durmak
to stay away from. (birbirinden/birbirlerinden)
uzak durmak
to keep away from, to keep off (sb/sth), to avoid, to abstain (from sth), to shun, to keep one's distance (from sb/sth)
uzak durmak
steer

On a first date, it's best to steer clear of touchy subjects. - İlk randevuda, hassas konulardan uzak durmak en iyisidir.

uzak durma
Favoriten