uyuşmazlıklar

listen to the pronunciation of uyuşmazlıklar
Türkisch - Englisch

Definition von uyuşmazlıklar im Türkisch Englisch wörterbuch

uyuşmazlık
incompatibility
uyuşmazlık
{i} discrepancy

There is a discrepancy of 145 dollars in my June credit card statement. - Benim haziran ayı kredi kartı ekstresinde 145 dolarlık bir uyuşmazlık var.

uyuşmazlık
{i} clash
uyuşmazlık
divergence
uyuşmazlık
{i} incongruity
uyuşmazlık
conflict

He seems to be always in conflict with someone. - O her zaman biriyle uyuşmazlık içinde gibi görünüyor.

uyuşmazlık
controversy
uyuşmazlık
dissent
uyuşmazlık
(Ticaret) disregard
uyuşmazlık
friction
uyuşmazlık
intransigence

The prejudices against Québec exist due to its linguistic intransigence. - Dilsel uyuşmazlık nedeniyle Quebec'e karşı önyargılar vardır.

uyuşmazlık
disunion
uyuşmazlık
inconsistency
uyuşmazlık
dispute
uyuşmazlık
disagreement
uyuşmazlık
dissension
uyuşmazlık
difference
uyuşmazlık
nonconformance
Uyuşmazlık
incongruence
Uyuşmazlık
(Bilgisayar) mismatch
idari uyuşmazlıklar
(Kanun) administrative disputes
uyuşmazlık
disunity
uyuşmazlık
divergency
uyuşmazlık
variable
uyuşmazlık
rupture
uyuşmazlık
disaccord
uyuşmazlık
disagreeableness
uyuşmazlık
incompatiblity
uyuşmazlık
conflict, disagreement, discord, dispute, difference
uyuşmazlık
disagreement; conflict
uyuşmazlık
(Hukuk) dispute, divergence
uyuşmazlık
division
uyuşmazlık
contrariety
uyuşmazlık
{i} variance
uyuşmazlık
discord
Türkisch - Türkisch

Definition von uyuşmazlıklar im Türkisch Türkisch wörterbuch

Uyuşmazlık
itilaf
Uyuşmazlık
ihtilaf
uyuşmazlık
Uyuşmama durumu: "Zamanı ve ortamı ile uyuşmazlığı buradan geliyordu."- H. Taner
uyuşmazlık
Kelimede, yan yana gelen iki hecede bazı seslerin bulunmayışı. Örnek olarak Türkçede son sesi -k olan bir kelimeye -k ile biten bir ek getirilince ilk -k sesi düşen: küçükcük > küçücük gibi
uyuşmazlık
Uyuşmama durumu
uyuşmazlıklar
Favoriten