If you’ve only slept for three hours, you certainly won’t do well in the exam.
- Sadece üç saat uyuduysan, kesinlikle sınavda iyi yapmayacaksın.
I only slept for three hours.
- Ben sadece üç saat uyudum.
It seems that the children will have to sleep on the floor.
- Çocuklar yerde uyumak zorunda kalacaklar gibi.
You shouldn't sleep with a coal stove on because it releases a very toxic gas called carbon monoxide. Sleeping with a coal stove running may result in death.
- Kömür sobasıyla uyumamalısınız. Çünkü karbonmonoksit olarak adlandırılan çok zehirli bir gaz içerir. Kömür sobasıyla uyumak ölümle sonuçlanabilir.
My mother has a kip every afternoon.
- Annem her öğleden sonra uyur.
I want to have a kip.
- Ben uyumak istiyorum.
Robin looks very cute when he's sleeping.
- Robin uyurken çok sevimli görünüyor.
He's sleeping like a baby.
- Bir bebek gibi uyuyor.
Poor Tom's been trying to get to sleep for three hours now.
- Zavallı Tom şu an üç saattir uyumaya çalışıyor.
It was too muggy for me to get to sleep last night.
- Dün gece hava uyuyamayacağım kadar çok nemliydi.