I fell asleep while studying at my desk.
- Masamda çalışırken uykuya daldım.
He probably got tired of waiting and fell asleep.
- Muhtemelen beklemekten yoruldu ve uykuya daldı.
I always feel sleepy.
- Her zaman uykulu hissederim.
From my own experience, illness often comes from sleeplessness.
- Benim kendi deneyimlerinden, hastalık çoğunlukla uykusuzluktan kaynaklanıyor.
I was afraid I might fall asleep while driving.
- Araba sürerken uykuya dalmaktan korktum.
Tom is about to fall asleep.
- Tom uykuya dalmak üzere.
Tom is about to fall asleep.
- Tom uykuya dalmak üzere.
It took me a long time to fall asleep.
- Uykuya dalmak uzun zamanımı aldı.
Why don't you go take a nap?
- Neden bir uyku çekmeye gitmiyorsun?
I laid down for a short nap and fell asleep for two hours.
- Biraz kestirmek için uzandım ve iki saatlik bir uykuya daldım.
Tom felt comfortable inside his sleeping bag.
- Tom uyku tulumunun içinde rahat hissetti.
Tom has been having trouble sleeping recently.
- Tom son zamanlarda uyku sorunu yaşamaktadır.
He fell into a slumber inadvertently.
- O istemeden uykuya daldı.
At the end of the sleep the dormant awakes.
- Uykunun sonunda uyuyan uyanır.
I want you to get a good night's rest.
- Ben iyi bir gece uykusu uyumanı istiyorum.