Tom seems to be asleep.
- Tom uykuda gibi görünüyor.
When the fire broke out, he was dead asleep.
- Yangın patlak verdiğinde, o derin uykudaydı.
Sami slept away the weekend.
- Sami hafta sonunu uykuda geçirdi.
After sleeping, Tom will surely be in a better mood.
- Uykudan sonra Tom eminim daha iyi bir ruh hali içinde olacaktır.
I always feel sleepy.
- Her zaman uykulu hissederim.
From my own experience, illness often comes from sleeplessness.
- Benim kendi deneyimlerinden, hastalık çoğunlukla uykusuzluktan kaynaklanıyor.
I laid down for a short nap and fell asleep for two hours.
- Biraz kestirmek için uzandım ve iki saatlik bir uykuya daldım.
I did my homework after I took a nap.
- Kısa bir uykudan sonra ödevimi yaptım.
Tom felt comfortable inside his sleeping bag.
- Tom uyku tulumunun içinde rahat hissetti.
Tom can't get out of his sleeping bag. The zipper is stuck.
- Tom uyku tulumundan çıkamıyor. Fermuar sıkışmış.
He fell into a slumber inadvertently.
- O istemeden uykuya daldı.
The old man was fast asleep when the bear came.
- Ayı geldiğinde yaşlı adam derin uykudaydı.
The old bear is fast asleep.
- Yaşlı ayı derin uykuda.
At the end of the sleep the dormant awakes.
- Uykunun sonunda uyuyan uyanır.
I want you to get a good night's rest.
- Ben iyi bir gece uykusu uyumanı istiyorum.