I wonder whether man could live with only two hours' sleep a night.
- Bir insanın gecede sadece iki saatlik bir uyku ile yaşayıp yaşayamayacağını merak ediyorum.
The poet compared death to sleep.
- Şair ölümü uykuya benzetti.
He tried to make up for his lack of sleep by taking a nap.
- Kestirerek uykusuzluğunu gidermeye çalıştı.
I did my homework after I took a nap.
- Kısa bir uykudan sonra ödevimi yaptım.
At the end of the sleep the dormant awakes.
- Uykunun sonunda uyuyan uyanır.
Tom felt comfortable inside his sleeping bag.
- Tom uyku tulumunun içinde rahat hissetti.
Tom took an overdose of sleeping pills.
- Tom aşırı dozda uyku hapları aldı.
I want you to get a good night's rest.
- Ben iyi bir gece uykusu uyumanı istiyorum.
He fell into a slumber inadvertently.
- O istemeden uykuya daldı.
Dan took five sleeping pills.
- Dan beş uyku hapı aldı.
Tom took three sleeping pills.
- Tom üç tane uyku hapı aldı.
You look a little groggy.
- Biraz uyku sersemi görünüyorsun.
Tom felt comfortable inside his sleeping bag.
- Tom uyku tulumunun içinde rahat hissetti.
Tom tossed his sleeping bag into the tent.
- Tom uyku tulumunu çadırın içine attı.