You pay for convenience.
- Sen uygun zaman için ödüyorsun.
Can you find suitable time for our meeting?
- Toplantımız için uygun zaman bulabilir misin?
We have to figure out when the best time to buy that stock is.
- O hisse senedini almak için en uygun zamanın ne zaman olduğunu bulmamız gerekiyor.