uygun zaman

listen to the pronunciation of uygun zaman
Türkisch - Englisch
convenience

You pay for convenience. - Sen uygun zaman için ödüyorsun.

occasion
time

The results of the survey will be announced at the appropriate time. - Araştırmanın sonuçları uygun zamanda açıklanacak.

Can you find suitable time for our meeting? - Toplantımız için uygun zaman bulabilir misin?

psychological moment
psychologic moment
leisure
season
convenient time
en uygun zaman
the propitious moment
uygun zaman
Favoriten