Although the decision to implement this plan has already been made, the finer points still need to be planned out.
- Bu planı uygulamak için karar verilmesine rağmen, ince noktaların hâlâ planlanmaya ihtiyacı var.
The austerity measures that many city governments have implemented are hugely unpopular.
- Pek çok kent yöneticilerinin uyguladığı kemer sıkma politikası son derece sevimsizdir.
He practiced every day at home.
- O, evde her gün uygulama yaptı.
Put your plan into practice as soon as possible.
- Planınızı mümkün olduğu kadar kısa sürede uygulamaya koyun.
Apply two coats of the paint for a good finish.
- İyi bir sonuç için iki tabaka boya uygula.
The final value theorem does not apply if the system is not stable.
- Eğer sistem istikrarlı değilse, son değer teoremi uygulanmaz.
This rule cannot be applied in every case.
- Bu kural her durumda uygulanamaz.
She applied a bandage to the wound.
- Yaraya bir bandaj uyguladı.
Does it only apply to masculine nouns?
- Bu sadece eril isimlere mi uygulanır?
The law doesn't apply to this case.
- Yasa bu durumda uygulanmaz.