uygulanan

listen to the pronunciation of uygulanan
Türkisch - Englisch
applied
practical
adopted
practiced
practised

Swimming is a sport that is practised in water. - Yüzme suda uygulanan bir spordur.

uygulanan basınç
applied pressure
uygulanan gerilim
applied pressure
uygulanan güç
applied power
uygulanan kuvvet
applied force
uygulanan şok
applied shock
uygula
{f} implement

The austerity measures that many city governments have implemented are hugely unpopular. - Pek çok kent yöneticilerinin uyguladığı kemer sıkma politikası son derece sevimsizdir.

Although the decision to implement this plan has already been made, the finer points still need to be planned out. - Bu planı uygulamak için karar verilmesine rağmen, ince noktaların hâlâ planlanmaya ihtiyacı var.

herkese aynı uygulanan
(Ticaret) across-the-board
uygula
(Bilgisayar) apply onto
uygula
{f} practice

Communism is the system practiced in the Soviet Union. - Komünizm, Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği'nde uygulanmış sistemdir.

When it comes to science, practice is more important than theory. - Bilime gelince, uygulama teoriden daha önemlidir.

uygula
apply

Apply two coats of the paint for a good finish. - İyi bir sonuç için iki tabaka boya uygula.

Can we apply this rule in this case? - Bu durumda bu kuralı uygulayabilir miyiz?

uygula
{f} applied

She applied what she had learned in class to the experiment. - O, sınıfta öğrendiğini deneyde uyguladı.

She applied a bandage to the wound. - Yaraya bir bandaj uyguladı.

uygula
{f} implementing
anket uygulanan grup
panel
derialtına uygulanan
hypodermic
fiyata göre resim uygulanan tarife
sliding scale
uygula
apply to

Does it only apply to masculine nouns? - Bu sadece eril isimlere mi uygulanır?

This rule doesn't apply to first-year students. - Bu kural birinci sınıf öğrencilerine uygulanmaz.

vajinayı temizlemek için uygulanan sıvı
vaginal douche
yahudilere uygulanan soykırım
holocaust
uygulanan
Favoriten