Their application for a deferral of the hearing was granted.
The application of a theory to a set of data can be challenging.
Although the decision to implement this plan has already been made, the finer points still need to be planned out.
- Bu planı uygulamak için karar verilmesine rağmen, ince noktaların hâlâ planlanmaya ihtiyacı var.
The merger was implemented on a 50-50 ratio.
- Birleşme %50-%50 oranla uygulandı.
Communism is the system practiced in the Soviet Union.
- Komünizm, Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği'nde uygulanmış sistemdir.
I agree with the ban in principle, but in practice it will be extremely difficult.
- Ben prensip olarak yasağa katılıyorum fakat uygulamada oldukça zor olacak.
Apply two coats of the paint for a good finish.
- İyi bir sonuç için iki tabaka boya uygula.
The final value theorem does not apply if the system is not stable.
- Eğer sistem istikrarlı değilse, son değer teoremi uygulanmaz.
This rule can't be applied to every situation.
- Bu kural her durumda uygulanamaz.
Science can be dangerous when applied carelessly.
- Dikkatsizce uygulandığı zaman bilim tehlikeli olabilir.
The law doesn't apply to this case.
- Yasa bu durumda uygulanmaz.
Does it only apply to masculine nouns?
- Bu sadece eril isimlere mi uygulanır?