utangaç

listen to the pronunciation of utangaç
Türkisch - Englisch
shy

I advised the shy young man to declare his love for the beautiful girl. - Ben, utangaç genç adama güzel kıza aşkını ilan etmesini tavsiye ettim.

The shy boy murmured his name. - Utangaç erkek çocuğu adını mırıldandı.

bashful

Tom was sort of bashful as a kid. - Tom bir çocuk olarak biraz utangaçtı.

coy
embarrassed

Tom looked very embarrassed. - Tom çok utangaç görünüyordu.

I was too embarrassed to tell you. - Sana söyleyemeyecek kadar çok utangaçtım.

shy, timid, bashful, sheepish, backward
gawky
timid
retiring
timorous
mean
pudent
shamefaced
diffident
bashful, shy
shamefaced, sheepish
backward
skittish
inhibited
shy person
self-conscious
sheepish

Tom looked a bit sheepish. - Tom biraz utangaç görünüyordu.

selfconscious
utangaç kimse
shy
utangaç kimse
violet
utangaç kimse
gawk
Türkisch - Türkisch
Bir toplulukta güvenini yitiren, rahat konuşamayan ve rahat davranamayan, sıkılgan, mahcup: "Ben yalnız uslu ve çekingen değil, aynı zamanda son derece utangacım da."- Y. K. Karaosmanoğlu
Bir toplulukta güvenini yitiren, rahat konuşamayan ve rahat davranamayan, sıkılgan, mahcup
utangan
utangaç
Favoriten