usual; common, on most occasions; as, his general habit or method

listen to the pronunciation of usual; common, on most occasions; as, his general habit or method
Englisch - Türkisch

Definition von usual; common, on most occasions; as, his general habit or method im Englisch Türkisch wörterbuch

general
genel

İşçi sendikaları hükümeti genel grevle tehdit etmekteydi. - The labor unions had been threatening the government with a general strike.

Lemma 5 gelişigüzel seçilmiş Artin halkaları ile genellenemez - Lemma 5 cannot be generalized to arbitrary artinian rings.

general
avam
general
takribi
general
{i} tarikat lideri
general
{i} orgeneral
general
general delivery postrestant
general
halk

Lemma 5 gelişigüzel seçilmiş Artin halkaları ile genellenemez - Lemma 5 cannot be generalized to arbitrary artinian rings.

Belediye başkanı halka hitap etti. - The mayor addressed the general public.

general
{s} tahmini
general
{s} baş

General düşman kampına karşı bir saldırı başlatmaya karar verdi. - The general decided to launch an offensive against the enemy camp.

Çatalların yemek için genel kullanımı milattan sonra onuncu yüzyılda başladı. - The general use of forks for eating started in the tenth century A.D.

general
umumiyetle
general
{s} umumi
general
(Tıp) Genel, umumi, generalis
general
general averagebüyük avarya
general
(Askeri) GENERAL: Konuşmalarda, her derecedeki generallere verilen sıfat
general
genel mahiyette
general
{i} general
general
(sıfat) genel, yaygın, tahmini, baş, umumi, şef
general
{s} yaygın
general
(isim) general, genel ilkeler, orgeneral, komutan, tarikat lideri
Englisch - Englisch
general
usual; common, on most occasions; as, his general habit or method
Favoriten