using specious arguments or discourse; as, a plausible speaker

listen to the pronunciation of using specious arguments or discourse; as, a plausible speaker
Englisch - Türkisch

Definition von using specious arguments or discourse; as, a plausible speaker im Englisch Türkisch wörterbuch

plausible
{s} akla yakın
plausible
{s} mantıklı

Tom'un hipotezi mantıklıdır. - Tom's hypothesis is plausible.

Sizin hipotez mantıklı. - Your hypothesis is plausible.

plausible
{s} olası

Bilimsel olarak olası mı? - Is it scientifically plausible?

plausible
makul

Bu şey benim için çok makul görünüyor. - This thing seems very plausible to me.

Açıklama makul geliyor ama bu sadece tutarlı değil. - Your explanation sounds plausible, but it just doesn't hold water.

plausible
akla yatkın

Çok akla yatkın geliyor. - It sounds very plausible.

Sami'nin akla yatkın bir mazereti vardı. - Sami had a plausible alibi.

plausible
inandırıcı

O, inandırıcı bir hikayedir. - It's a plausible story.

plausible
{s} yüze gülücü
Englisch - Englisch
plausible
using specious arguments or discourse; as, a plausible speaker
Favoriten