Yeryüzüne ilk çıkışından beri, insan oğlu bilgi topladı ve faydalı fikirleri diğer insanlara bildirme girişiminde bulundu.
- Since their first appearance on earth, men have gathered information and have attempted to pass useful ideas to other men.
Daha sonraki hayatında sana faydalı olacak kitapları okumalısın.
- You should read the kind of books that will be useful to you later in life.
Bu bisikleti kullanmalıyım.
- I must use this bike.
Bayanlar ve baylar, lütfen insanları küresel ısınmaya katkıda bulunmayı bırakmaları ve doğa dostu ekipmanlar kullanmaları için uyarın.
- Ladies and gentlemen, please notify the people to stop contributing to global warming and use nature-friendly equipment.
Bu kitabı okurken sözlük kullanmak zorunda değilsin.
- You don't have to use a dictionary when you read this book.
Sadece en iyi malzemeleri kullanmak için büyük özen gösterilmiştir.
- Great care has been taken to use only the finest ingredients.
Havlu hiç kullanışlı değildi.
- The towel wasn't at all useful.
Kişisel bilgisayarlar çok kullanışlıdır.
- Personal computers are very useful.
Bilişimsel dil bilimi eğitimi yapmak için çeşitli dilleri bilmek gerekli, ancak, insan bilgisayarların kullanımı da bilmelidir.
- In order to study computational linguistics it's necessary to know various languages, however, one also has to be familiar with the use of computers.
Su yasası bir kaynak olarak suya sahip olma, kontrolü ve kullanımı ile ilgili hukuk alanıdır.
- Water law is the field of law dealing with the ownership, control, and use of water as a resource.
İnek yararlı bir hayvandır.
- A cow is a useful animal.
Tüm modeller yanlış, ancak bazıları yararlı.
- All models are wrong, but some are useful.
Şirketimiz internetten faydalanmaktadır.
- Our company makes use of the Internet.
Atom enerjisinden faydalanmalıyız.
- We should make use of atomic energy.
Onun yardımını istemenin faydası yok.
- It is no use asking for her help.
Kişisel bilgisayarlar çok faydalıdırlar.
- Personal computers are of great use.
Bu fırsattan yararlansanız iyi olur.
- You had better make use of this opportunity.
Bu site oldukça yararlı.
- This site is quite useful.
Oluklu kaşıklar geleneksel pelin ayininde belirli bir role sahiptir.Onlar bir adet küp şekeri soğuk suyla bardaklarının içine eritmek için küp şekeri bardağın üstünde tutmak için kullanılır.
- Slotted spoons have a particular role in the traditional absinthe ritual. They are used to hold a sugar cube over a glass as one dissolves it into her drink with cold water.
Sonunda işe yarar bir öneri!
- Finally one useful suggestion!
Tom işe yarar bir öneri yaptı.
- Tom made a useful suggestion.
Hayır, sadece düşündüm ki madem abaküs kullanabiliyorsun, kafandan hesap yapmada iyi olabilirsin.
- No, I just thought that since you can use an abacus, you might be good at doing calculations in your head.
Hayırsever, servetini muhtaç insanlara yardımcı olmak için kullanmaya çalıştı.
- The philanthropist tried to use her wealth to help people in need.
Paramızı değerlendirmek istiyoruz.
- We want to put our money to good use.
Yalnız yaşamaya alışkın.
- She is used to living alone.
Erken kalkmaya alışkınım.
- I'm used to keeping early hours.
Tom kullanılmış bir motorsiklet için 300 dolardan daha fazla harcamak istemiyor.
- Tom doesn't want to spend more than $300 for a used motorcycle.
İnsanların zaman harcamak için bilgisayarları kullanmaları çok kötü.
- It's too bad people use computers to waste time.
Yalnızca kulüp üyeleri bu odayı kullanma hakkına sahiptir.
- Only members of the club are entitled to use this room.
O, tasarruflarını yararlı şeylere yatırdı.
- He put her savings to good use.
Zamandan tasarruf etmek için bir bilgisayar kullandım.
- I used a computer in order to save time.
O, yararlı bir bilgi parçası değil.
- That's not a useful piece of information.
Bu site oldukça yararlı.
- This site is quite useful.
Uranyum, nükleer gücün üretiminde kullanılmaktadır.
- Uranium is used in the production of nuclear power.
Dünyada en çok kullanılan işletim sistemi Windows'tur.
- Windows is the most used operating system in the world.
Bu oda birçok amaçla kullanılır.
- This room is used for various purposes.
Atom enerjisi barışçıl amaçlar için kullanılabilir.
- Atomic energy can be used for peaceful ends.
Şirketimiz internetten faydalanmaktadır.
- Our company makes use of the Internet.
I would rather have it said, He lived usefully, than, He died rich..
We should use up most of the fuel.
This tool has many uses.
We can use this mathematical formula to solve the problem.
This tool is very useful. It makes doing this task a lot easier.