İnekler bu ülkede başka bir hayvandan daha faydalıdır.
- Cows are more useful than any other animal in this country.
Daha sonraki hayatında sana faydalı olacak kitapları okumalısın.
- You should read the kind of books that will be useful to you later in life.
Bu bisikleti kullanmalıyım.
- I must use this bike.
Sıcak suyun tümünü kullanma.
- Don't use all the hot water.
Sadece en iyi malzemeleri kullanmak için büyük özen gösterilmiştir.
- Great care has been taken to use only the finest ingredients.
O sadece Çizmeli Kedi görüntüsünü kullanmak zorunda kaldı. Ben onun sadık uşağıydım.
- She just had to use her Puss-In-Boots look and I was her devoted servant.
Kişisel bilgisayarlar çok kullanışlıdır.
- Personal computers are very useful.
Havlu hiç kullanışlı değildi.
- The towel wasn't at all useful.
Bu kelime şu an kullanımda değil.
- This word is not in current use.
Bilişimsel dil bilimi eğitimi yapmak için çeşitli dilleri bilmek gerekli, ancak, insan bilgisayarların kullanımı da bilmelidir.
- In order to study computational linguistics it's necessary to know various languages, however, one also has to be familiar with the use of computers.
O, yararlı bir bilgi parçası değil.
- That's not a useful piece of information.
Bu site oldukça yararlı.
- This site is quite useful.
Şirketimiz internetten faydalanmaktadır.
- Our company makes use of the Internet.
Atom enerjisinden faydalanmalıyız.
- We should make use of atomic energy.
Bu kitap sana epey faydalı olabilir.
- This book may well be useful to you.
Ben makinenin faydası olmadığını anladım.
- I found that the machine was of no use.
Bu fırsattan yararlansanız iyi olur.
- You had better make use of this opportunity.
Uygun şekilde kullanılırsa, belirli zehirler yararlı olacaktır.
- Properly used, certain poisons will prove beneficial.
Oluklu kaşıklar geleneksel pelin ayininde belirli bir role sahiptir.Onlar bir adet küp şekeri soğuk suyla bardaklarının içine eritmek için küp şekeri bardağın üstünde tutmak için kullanılır.
- Slotted spoons have a particular role in the traditional absinthe ritual. They are used to hold a sugar cube over a glass as one dissolves it into her drink with cold water.
Sonunda işe yarar bir öneri!
- Finally one useful suggestion!
Tom işe yarar bir öneri yaptı.
- Tom made a useful suggestion.
Hayırsever, servetini muhtaç insanlara yardımcı olmak için kullanmaya çalıştı.
- The philanthropist tried to use her wealth to help people in need.
Hayır, arabamı kullanamazsın!
- No, you can't use my car!
Paramızı değerlendirmek istiyoruz.
- We want to put our money to good use.
Erken kalkmaya alışkınım.
- I'm used to getting up early.
Yalnız yaşamaya alışkın.
- She is used to living alone.
İnsanların zaman harcamak için bilgisayarları kullanmaları çok kötü.
- It's too bad people use computers to waste time.
Tom kullanılmış bir motorsiklet için 300 dolardan daha fazla harcamak istemiyor.
- Tom doesn't want to spend more than $300 for a used motorcycle.
Yalnızca kulüp üyeleri bu odayı kullanma hakkına sahiptir.
- Only members of the club are entitled to use this room.
Zamandan tasarruf etmek için bir bilgisayar kullandım.
- I used a computer in order to save time.
Eğer bu modern donanımı kullanırsanız bir sürü iş gücü tasarruf edecektir.
- If you use this modern equipment, it will save a lot of manpower.
Tüm modeller yanlış, ancak bazıları yararlı.
- All models are wrong, but some are useful.
Demir yararlı bir metaldir.
- Iron is a useful metal.
Uranyum, nükleer gücün üretiminde kullanılmaktadır.
- Uranium is used in the production of nuclear power.
Image Viewer bir resim görüntüleme yazılımıdır. Bu yazılım çok küçük bir programdır. Bu yazılımda sadece basit fonksiyonlar var. Bu, Tatoeba Project kullanıcıları tarafından çevrilebilir.
- Image Viewer is an image viewing software. This software is a very small program. This software has basic functions only. This is translatable by Tatoeba Project users.
Alan askeri amaç için kullanılır.
- The site is used for military purposes.
Özel kuvvetler özel amaçlar için kullanılır.
- Special forces are used for special purposes.
Şirketimiz internetten faydalanmaktadır.
- Our company makes use of the Internet.
I would rather have it said, He lived usefully, than, He died rich..
We should use up most of the fuel.
This tool has many uses.
We can use this mathematical formula to solve the problem.
This tool is very useful. It makes doing this task a lot easier.