used to introduce a statement that may be contrary to expectations

listen to the pronunciation of used to introduce a statement that may be contrary to expectations
Englisch - Türkisch

Definition von used to introduce a statement that may be contrary to expectations im Englisch Türkisch wörterbuch

well
{f} fışkırmak
well
şey!

O, evliliğinde her şeyin iyi olmadığını ima etti. - He intimated that all is not well in his marriage.

Bizimle her şey iyidir. - Everything is well with us.

well
hokka
well
haklı olarak
well
boşluk
well
fışkırıp akmak
well
su kuyusu
well
yerinde

Dediklerine göre ev sahibinin zamanında hali vakti yerindeymiş. - They say the landlord used to be well off.

Tom'un hali vakti çok yerinde değil. - Tom isn't very well off.

well
{ü} öyleyse

Peki, öyleyse, yapmamı istiyorsan onu yaparım. - Well, then, if you want me to I'll do it.

Öyleyse, birisinin hatasını düzeltmekte geç kalmak diye bir şey yoktur. - Well, there's no such thing as being too late to correct one's faults.

well
iyice

Tom ofiste olanların iyice farkında. - Tom is well aware of what is going on at the office.

Ellerinizi iyice yıkayın - Wash your hands well.

well
elverişli
well
{ü} Pekâlâ!/Ya!/Hayret!/Olur şey değil!/Sahi!/Eh!/Haydi!
well
(Askeri) HAVA ÖNLEMESİNDE "BELİRTİLEN CİHAZLAR İYİ ÇALIŞIYOR " ANLAMINDA BİR KOD
well
sıhhatli
well
tamamen

Sanırım söylemek istediğim bir şeyi neredeyse tamamen söylemek için yeterince iyi şekilde Fransızca konuşabilirim. - I think I can speak French well enough to say pretty much anything I want to say.

Tamamen NTT'ye ait şirket, iyi kazanıyor. - The company, wholly owned by NTT, is doing well.

well
z. (bet.ter, best)
well
{s} iyi durumda

O bu işe başladığından beri oldukça iyi durumda. - He has been well off since he started this job.

Tom hâlâ iyi durumda. - Tom is still doing well.

well
sıhhatça iyi
well
{i} kuyu: artesian well artezyen kuyusu, artezyen. oil well petrol kuyusu
well
{ü} peki

Peki, belirsizliğin ekonomik faturası ne olacak? - Well, what about the economic price to be paid due to uncertainty?

Peki, bunu söylemek aptalca bir şeydi. - Well, that was a stupid thing to say.

Englisch - Englisch
well
used to introduce a statement that may be contrary to expectations

    Silbentrennung

    used to in·tro·duce a state·ment that May be con·tra·ry to expectations

    Türkische aussprache

    yuzd tı întrōdus ı steytmınt dhıt mey bi kıntreri tı ekspekteyşınz

    Aussprache

    /ˈyo͞ozd tə ˌəntrōˈdo͞os ə ˈstātmənt ᴛʜət ˈmā bē kənˈtrerē tə ˌekspekˈtāsʜənz/ /ˈjuːzd tə ˌɪntroʊˈduːs ə ˈsteɪtmənt ðət ˈmeɪ biː kənˈtrɛriː tə ˌɛkspɛkˈteɪʃənz/
Favoriten