Jim ile hiç karşılaşmamış olmama karşın, ben hemen onu ayırt ederim.
- Though I had never met Jim, I could pick him out right away.
Kaybolma ihtimalimize karşın, yönleri yazmayı düşündüm.
- We thought we would write out the directions, in case you got lost.
Bay Smith, söz verdiği hâlde henüz dönmedi.
- Mr. Smith hasn't turned up yet though he promised to.
Hava kötü olduğu halde geldi.
- He came even though the weather was bad.
O, kötü havaya rağmen yine de geldi.
- He came even though the weather was bad.
Fakir olmasına rağmen, o yine de mutluydu.
- Though he was poor, he was nonetheless happy.
Gerçi onun büyük bir sorunu var.
- She has a big problem, though.
Sanırım Tom Fransızca konuşabilir. Hatalı olabilirim gerçi.
- I think Tom can speak French. I could be wrong, though.
Komşum olsa da onu iyi tanımıyordum.
- Even though he is my neighbour, I did not know him well.
Bu, isteğe bağlı olsa da hala ev ödevini yapman gerekiyor.
- Even though it's optional, you should still do the homework.
O zengin olmasına rağmen mutlu değil.
- Though he is rich, he is not happy.
Yorgun olmama rağmen sıkı çalışacağım.
- Though I am tired, I will work hard.
Man, it's hot in here. — Isn't it, though?.