used to indicate lack of sympathy

listen to the pronunciation of used to indicate lack of sympathy
Englisch - Türkisch

Definition von used to indicate lack of sympathy im Englisch Türkisch wörterbuch

tough
zor

Onlar aynı derecede zor taleplerde bulundular. - They made equally tough demands.

Tom Mary'yi hastaneye gitmesi için ikna etmenin zor olacağını biliyordu. - Tom knew it was going to be tough to convince Mary to go to the hospital.

tough
{s} dayanıklı

Bu dayanıklı ve güvenilir bir araç. - It's a tough and reliable vehicle.

Tom göründüğü kadar dayanıklı değil. - Tom isn't as tough as he seems.

tough
pişkince
tough
külhanbeyi
tough
sert (kösele vb)
tough
abanoz gibi
tough
uzayabilir
tough
direşken
tough
tok
tough
haşin
tough
güçlü

Devir kötü. Güçlü olmaya çalış! - Times are tough. Try to be strong!

Atletler sadece fiziksel olarak değil fakat aynı zamanda zihinsel olarak da güçlü olmalılar. - Athletes must be tough not only physically, but also mentally.

tough
talihsiz
tough
{s} sert

Sert bir adam gibi davranıyor. - He acts like a tough guy.

Tom sertleşebilir, eminim. - Tom can hang tough, I am sure.

tough
berbat
tough
güç

Atletler sadece fiziksel olarak değil fakat aynı zamanda zihinsel olarak da güçlü olmalılar. - Athletes must be tough not only physically, but also mentally.

Devir kötü. Güçlü olmaya çalış! - Times are tough. Try to be strong!

tough
katı
tough
kart
tough
(isim) kabadayı, sert kimse
tough
(sıfat) sert, sağlam, zorlu, çetin, dayanıklı, baş belâsı
tough
{i} sert kimse
Englisch - Englisch
tough

If you don't like it, tough!.

used to indicate lack of sympathy

    Silbentrennung

    used to in·di·cate lack of sym·pa·thy

    Türkische aussprache

    yuzd tı îndıkeyt läk ıv sîmpıthi

    Aussprache

    /ˈyo͞ozd tə ˈəndəˌkāt ˈlak əv ˈsəmpəᴛʜē/ /ˈjuːzd tə ˈɪndəˌkeɪt ˈlæk əv ˈsɪmpəθiː/
Favoriten